Vahşi Ruh

“Zihin ve beden bizi sınırlama eğiliminde olsa da ruh özgür ve sonsuzdur. Vahşi doğadır ruh, kendiliğindenliğe sahiptir. Zaten, doğal olarak, var olandır. Sonsuz değişmeyenin parçasıdır.

Huzur için, denge, anlayış ve kavrayış için ruhun varlığına ve doğallığına dönmeye ihtiyaç duyarız. Bu gereksinimimizi karşılayacak olan bağ, unutulmaya yüz tutmuş masallarda ve bize rehberlik edecek doğada onu bulmamızı beklemektedir.

Özgürlüğünü, doğruluktan öte duru, doğal özünü yeniden keşfettiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmaz…”

Bu atölyelerin çıkış noktası Dr. Clarissa Pinkola Estes’in muhteşem kitabı Kurtlarla Koşan Kadınlar – Vahşi Kadın Arketipine Dair Mitler ve Öyküler kitabıdır.

Çok sevdiğim bir öğrencim/arkadaşım Gözde’nin “Beni kurtlarla koşmaya cesaretlendiren kadına, sevgimle” notuyla 2010’daki doğum günümde armağan ettiği bu kitap 2 yıl kütüphanemde beklemiş, şimdi ise başucumdan ayıramadığım ilham kaynağımdır.

Hamileyken okumaya başladığım vahşi kadın arketipine dair mitler ve öyküler, beni bana ve sahici doğama yaklaştırırken doğumdan sonra da, ilk çocuk sahibi olan her kadın gibi, içine düştüğüm girdaptan çıkaran ilhamlarla doludur. 2015 yazı birlikte geçireceğimiz 4 yazımız olacak ve ben ısrarla sonunu getirmekten kaçınıyor, bitmesini istemediğim bir lezzet gibi az az okuyorum. 20 küsur senede yazılmış bu değerli eserin her cümlesi bir inci iken başka türlü özümsemek de pek mümkün görünmüyor zaten.

İşte Aden’in doğumu ve bebeklik zamanının ardından  yeniden ders vermeye başladığım dönemde içimdeki yoğun arzu kendi yaşamımda beni bütünlüğüme ve sahiciliğime yaklaştıran bu ilhamı paylaşmak idi. İlk vahşi ruh atölyesi 2013 Kasım’da “Kemiklerin üzerine şarkı söylemek” ile başladı. Sonra sırasıyla Mavi SakalBilge VasalisaLa Mariposa ve İskelet Kadın bu kitabın ilhamıyla çıktı. Sihirli Fasulyeler ise masallarla haşır neşir oldukça kendi doğasıyla geldi. Artık tüm öyküler ve mitler içinde var olan ruhun yolculuğuna göndermeler yapan simgeleri daha fazla görür, işitir ve hisseder oldum. Çakraları anlattığım Can Durağı ise bu serinin bir parçası olmakla birlikte ihamı Mevlana’nın bir rubaisine dayanır.

“Vahşi ruh Yoga Atölyeleri” adıyla hazırladığım çalışmalar ise vahşi olanın doğası ve arketiplerle tanışma, doğa ile bağlantımızı yeniden bulmaya dair, anın ruhuyla şekillenen eşsiz paylaşımlardır. Her bir atölye ya bir masal içerir yahut da masalımsı bir anlatımı vardır. Yoga duruşlarına, meditasyon, nefes ve farkındalık geliştiren yazılı ya da sözlü çalışmalara yer verilir. Her seviyeden katılımcı rahatlıkla atölyelere gelebilir.

Atölyeler kendi ruhuna sahiptir. Aynı isimdeki bir çalışmaya birden fazla katılmak keyifli olabilir. Çünkü ana fikri ve hatları aynı ancak akışında ve çalışmalarında farklı olabilmektedirler. Çünkü doğa öyledir. Kendiliğindenliğe sahiptir. Her gün aynı noktadan güne veda eden güneş nasıl farklı bir manzara ile uzaklaşıyorsa, doğal olan, anın enerjisini taşıyan çalışmaların da birbirinin tıpatıp aynı olması mümkün değildir. İşte vahşi ruh atölyeleri bizi kendimizden beklediklerimiz yerine sahiciliğimizle buluşturmayı hedefler.

“Gerçekten ‘yaşamak’ için ruhun özgürlüğüne ihtiyacımız vardır. Ve o da ancak kendi doğasında bulunmayı bekleyen gizli bir hazinedir. Ruhun doğasına yapılan yolculukta değerler kalbin erdemleri olur. Onların ışığında yapılan gözlemler sayesinde kişi kendine rehberlik eder. Bu yolda herkes kendinin gurusu/rehberi/öğretmeni/kahini olur. Katedilecek yol kalbe kadardır ve oraya varıldığında diğer kalplere de varılmış olunur. Doğru olmak değil duru olmaktır amaç, iyi olmak yerine bütün olmak içindir çaba!..” M. Elif Öney – Vahşi Ruh Yoga Atölyeleri

Geyik-Uykusu

Yorum bırakın